İYİLİK VE KÖTÜLÜK OKULU 1

   

      Herkese selamlar,

    Bu yaz okuduğum ilk kitap yorumu ile karşınızdayım. İyilik ve Kötülük Okulu 3'lü seri şeklinde yayınlanan, çok akıcı ve macera dolu bir kitap. Bence 13 yaş üstü herkes sıkılmadan okuyabilir. Kitap, okurların dünyasından, masal kahramanı olabilmek için efsanevi yaratıklar tarafından kaçırılarak iyilik ve kötülük okuluna getirilen Agatha ve Sophie'nin macerasını anlatıyor. 

    Kızlar, okula geldiklerinde yanlış okullara yerleştirildiklerini düşünürler. Güzel, bakımlı ve iyilik okuluna alınmak için çevresine yardımcı olan Sophie, umut ettiğinin aksine kötülük okuluna alınmıştır. İri gözleri ve sıska bacakları ile okurlar dünyasında, mezarlıkta bir kulübede annesi ile yaşayan Agatha içinse iyilik okuluna alınmak büyük bir sürpriz olur. 

     Agatha okuldan kaçıp Sophie ile evlerine dönebilmek için planlar yaparken, Sophie'nin tek derdi Camelot varisi Tedros'un güzel ve iyi kalpli prensesi olmaktı. Bence yazarın anlatmak istediği, bize dayatılan iyilik algısının Disney prensesleri gibi kalıplara sokulmasının gerçek olmadığı, önemli olanın sevgi ve kalp güzelliği olduğuydu. 

      Çok severek okudum. İkinci kitaba başladım bile. Bitirdiğimde onun da yorumunu yazacağım. Galiba yakında dizi veya film olarak yayınlanacakmış. Yayınlanmadan kitabı okuduğum için mutluyum. 

"Ancak olduğunuzu zannettiğiniz kişiyi yok ettiğiniz zaman gerçekten olduğunuz kişiyi hayata geçirebilirsiniz!"

Masal kahramanları yetiştiren İyilik ve Kötülük Okulu'nda, iki iyi arkadaşı masalsı bir macera bekliyor. Pembe kıyafetlere ve cam ayakkabılara bayılan Sophie, okuldan dört dörtlük bir masal prensesi olarak mezun olacağına emin. İnsanlardan kaçıp yalnız kalmayı tercih eden Agatha ise kömür karası saçları ve tuhaf zevkleriyle, Kötülük Okulu öğrencilerine benziyor. Ama isler, düşündüklerinden farklı gelişiyor… İyi ve Kötünün gerçek benliklerini keşfedecekleri bir okul yılı başlıyor!

New York Times'ın en çok satanlar listesine giren İyilik ve Kötülük Okulu sizi bas döndürücü bir dünyaya davet ediyor. Prenseslik Adabı, Kötülük Tarihi ve Masallarda Hayatta Kalma gibi dersler, iki kafalı sert öğretmenler, çalışkan cadılar ve popüler prenseslerle dolu bu okul size pek de yabancı gelmeyecek.
(Tanıtım Bülteninden)

Yazar : Soman Chaınanı

Çizimler : Iacopo Bruno

Yayınevi : Doğan Egmont

SON ADA'NIN ÇOCUKLARI

 

Herkese merhabalar,

Bugün sizlere Son Ada'nın Çocukları kitabını tanıtacağım. Kitabın konusundan bahsederek başlayalım. Tüm ana karalara uzak olan, 40 hanelik bir adaya daha önce devlet yönetimi yapan ve gönülsüzce bırakan Başkan'ın adaya gelmesiyle başlayan olayları anlatıyor. Adalılar önce Başkanın emekliliğinde dinlenmek için adaya geldiğini sanıyorlar. Fakat Başkan adayı bir turizm adasına çevirmeyi planlıyor. İnsanları zengin olacaklarına inandırıyor. Önce martıları yok ettiriyor. Yumurtalarını yemeleri için tilkiler getirtiyor. Doğanın dengesi bozulduğundan yılanlar artıyor. Bu durumdan kurtulmak için bir uzman çağrılıyor. Ama o da ada halkını dolandırarak kaçıyor. Martılar geri gelsin diye tilkileri kaçırmak için ormanı yakıyorlar. Kontrol altına alamayıp tüm adanın yanmasına sebep oluyorlar 

Bu kitapta beni en çok etkileyen kahraman: Dilsiz çocuktu. Tüm ada halkının büyükleri pes ettiğinde bile o etmiyor. Tek başına kalsa da yangını söndürmeye çalışıyor. Martıların yumurtalarını saklıyor. Tam bir kahramandı bence. Bu bölümler kitapta en sevdiğim bölümlerdi. Ama genel olarak kitabı çok beğendim.

    BİR ÖZGÜRLÜK DESTANI 

Dünyanın en güzel adasında,  

Neşe ile ve barış içinde 

Yaşıyorduk bir arada. 

Ama bir gün adaya

Esrarengiz bir adam geldi ...

Ve her şey değişti.

Kimse yaklaşan tehlikenin

Farkında değildi. 

Zülfü Livaneli' den genç okurlara evrensel ve zaman ötesi bir başyapıt. 

Barış ve özgürlük uğruna bir diktatöre karşı verilen mücadelenin hikayesi. 

(Tanıtım Bülteninden)

Yazar: Ömer Zülfü Livaneli 

Resimleyen: Canan Barış 

Yayınevi: Doğan Egmont 

KAHRAMAN SÜVARİLER

Herkese Merhabalar

    Annemle Yapı Kredi Yayınlarından sipariş ettiğimiz 4 kitabımda bugün geldi. Okudukça tek tek buradan yazacağım. Ayrıca bugün akşam saatlerinde yetiştirebilirsek bir kitap çekilişi başlatacağım.

    Şimdi ilk kitabımı tanıtmaya başlıyorum.
 
                                       

   Kitap küçük bir köyde yaşayan çocukların Kızılderilicilik  oynamasını anlatıyor. Açık hava sinemasında izledikleri bir filmi kendi aralarında oynadıkları bir oyuna çeviriyorlar. Değnekleri atları oluyor, izci kıyafetli olanlar beyaz tenli insanlar, tüy takmış olanlarda kızılderili oluyorlar.

   Son kısmı biraz korkutsa da neşeli ve sürpriz bir sonla bitiyor.

Arka kapak yazısı
Kızıltüy, Beyaz Adam ve bizim çocuklar…

"Pekerler dereden su içerken, biz suyun öbür tarafından sessizce onları izliyorduk. Her şey aynen filmdeki gibi oluyordu. Herkes rolünü iyice ezberlemişti.’’
Küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan sinema tutkunu çocuklar, perdeye yansıyan bu büyülü dünyayı bir ‘’Kızılderilicilik’’ oyunuyla gerçek kılmaya çalışırsa neler olur?
Çocuk edebiyatımızın önde gelen yazarlarından Yalvaç Ural’ın Karapınar’da geçen çocukluğundan izler taşıyan bu güzel ve yalın hikâye şaşırtıcı bir sonla bitiyor.

Yazan Yalvaç Vural
Resimleyen Rana Mermertaş
Yapı Kredi Yayınları

BEYOĞLU MACERASI

   
Herkese merhabalar …


      Babamla TÜYAP kitap fuarından aldığımız ve resimlerini çok sevdiğim, Beyoğlu Macerası kitabını tanıtmak istiyorum. Kitapta bilmeceleri ve gizemli olayları çözen, İstanbul'da yaşamış çeşitli kültürleri ve eserleri tanımayı çok seven Bilgi Avcıları gurubunun Beyoğlu'ndaki macerası anlatılıyor.  

      Bir gün Bilgi Avcıları gurubundan Sinan'a yeni bir görev için şifreli bir işaret gelir ve kapısına bırakılan bir görev haritası ve şifreli bir anahtar ile macera başlar. Ona gelen notta şifre korsanlarına çok dikkat etmesi yazmaktadır.  Beyoğlu semtinde bulunan Taksim Meydanı'na heyecanlı bir şekilde gider. Oradaki şifre Hacı Abdullah Lokantası'nı göstermektedir. Her şifre ile farklı bir tarihi mekanı heyecanlı bir şekilde tanıtıyor. Kitapta pek çok pasaj, hamam, kilise, restoran ve pastayne gibi yerler tanıtılmış.

        Bir ipucu da benden olsun. Kitapta bir sayfada ki şifre için ayna kullanabilirsiniz


Yazan Sara Şahinkanat
Resimleyen Ayşe İnan

TÜBİTAK BİLİM ÇOCUK DERGİSİ

Herkese merhaba. 
Bu ay Tübitak Bilim Çocuk dergisini çok sevdim. Ördekli ayraçlar çok şirin 😻 Annemle orkestramızı kurduk. O fagotu ben viyolayı seçtim. Perde ayaklı hayvan kartlarını ve deneyini yapmayı yarına bıraktım. Bu sayıyı tüm arkadaşlarıma öneriyorum. Herkese iyi okumalar diliyorum.

KUMKURDU

            Merhabalar
   Maalesef 4. sınıf çok yoğun geçiyor. Bu sene farklı öğretmenlerde derslerimize giriyor. Ayrıca haftada iki gün spor ve bir gün dans çalışmalarımda vaktimi epey alıyor. Virüs nedeniyle evde olduğum için kitap tanıtımı yapmak istedim.Umarım beğenirsiniz.
   Benim çok severek okuduğum bir seri olan KUMKURDU serisini tanıtacağım. Seri üç kitaptan oluşuyor.

1. KİTAP :  KUMKURDU
  lk kitapta hikayenin kahramanlarını tanıyoruz. Zackarina ve Kumkurdu sahilde tanışıyor ve çok güzel bir dostluk başlıyor.
  O gün Zackarina denize girmek istedi. Fakat babası onunla gelmeyince, bir çukur kazmaya başladı. Daha sonra çukurda güneş sarısı renkli, derisi çöl kumu gibi olan Kumkurdu'nu gürdü. Kumkurdu Zackarina'nın nasıl bir hayvan olduğunu anlayamadı. Zackarina ''Ben bir insanım. '' dediğinde Kumkurdu ''Tahmin etmiştim işte, çok tuhaf bir hayvan.'' Kumkurdu bütün dünyalardaki her şeyi, bütün soruların cevaplarını biliyordu.

"Evren her şeydir," dedi Kumkurdu. "Var olan her şey! Burada ve şimdi, o zaman ve orada. Aydınlık ve karanlık, galaksiler ve yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, trampetler ve kartallar ve ayılar ve bazen, bir pantolonun cebinde duran tozlu, kırmızı şekerlemeler."

"Benim biraz önce yuttuğumdan mı?" diye sordu Zackarina. "O da mı evrenin bir parçasıydı? "Elbette!" dedi Kumkurdu. "O da evrenin bir parçasıydı. Sen de Zackarina, sen de evrenin bir parçasısın." Zackarina, annesi ve babasıyla birlikte deniz kıyısında yaşıyordu. Bir gün yalnız başına sahile indi ve orada benzersiz biriyle karşılaştı: Kürkü altın gibi parıldayan, vahşi ve güzel Kumkurdu'yla... Zackarina ile Kumkurdu'nun müthiş dostluğunu anlatan bu hikâyecikler büyüleyici, eğlenceli, merak uyandırıcı ve eşsiz. Kumkurdu'yla tanışmak gerçekten büyük bir şans!(Tanıtım Bülteninden)

2. KİTAP :  DAHA FAZLA KUMKURDU

  Bu kitapta ilk kez Zackarina ve Kumkurdu arasında bir fikir anlaşmazlığı çıkıyor. Kurdukları hayali ülkeye konulacak isim konusunda ortak bir karara varamıyorlar. Ama daha sonrasında eğlenceli bir karar alıyorlar. Bu kitapta en sevdiğim bölümlerden biride Zackarina'nın bakmak için bir tavşan istemesi. Benim de bir pug köpeğim olmasını hep istemişimdir. 

"Annem ve babam bugün kitap okuyorlar," dedi Zackarina. "Oturuyor da oturuyor; okuyor da okuyorlar."

Kumkurdu başını kaldırdı. Kulaklarını dikti."Öyle mi?" dedi. "Kitap mı okuyorlar?""Evet," dedi Zackarina.
Kumkurdu çok ilgilenmişti. Evde ne tür kitaplar olduğunu öğrenmek istedi. Kalın mı yoksa ince miydiler? Ne renktiler?Nasıl koktuklarını da merak etmişti. Nasıl ses çıkarıyorlardı; örneğin üzerlerine vurulduğunda ya da yaprakları karıştırılırken?
Zackarina ile altın parıltılı Kumkurdu'nun dostlukları sürüyor…Bu hikâyeler dizisinde neler yok ki: Aşk, anılar, ölüm, gerçek...Hatta sivrisinekler ve minik bir fare! Kumkurdu'yla vakit geçirmek her zamanki gibi çok zevkli!(Tanıtım Bülteninden)

3.KİTAP :  DAHA DA FAZLA KUMKURDU
  Bu kitapta da yine çok eğlenceli bölümler var. Çok hoşuma giden bir bölümü yazmak istedim.
Zackarina elindeki sopaya baktı. '' Peki, ne yapmak gerek ?''dedi. '' Şey, ben su sıçratmaya devam edeceğim,'' dedi Kumkurdu.
''Su sıçratmak mı ? '' dedi Zackarina. ''Bisiklet hırsızlarına su sıçratmanın ne faydası var ?'' ''Vurmanın da bir faydası yok,'' dedi Kumkurdu. Zackarina sopayı elinden attı.



Zackarina büyük köknar ağacının arkasında kaybolunca, Kumkurdu denize koştu ve yeniden su sıçratmaya başladı.
Su "cup" ve "şıp" dedi. Damlalar güneşin altında elmaslar gibi parladı.
Ve Kumkurdu su sıçrattı... Gücü yettiği kadar, bütün çevresine. Çocuklara oyuncak sıçrattı, hastalara şifa.
Akılsızlara akıl sıçrattı, karanlığa ışık... Çaresizlere çare sıçrattı, umutsuzlara umut.
Meraklı ve biraz haşarı Zackarina ile altın parıltılı ve eşsiz Kumkurdu, deniz kenarında yine küçük maceralara atılıyorlar:
Zackarina kaybettiği sevgili köpeğini arıyor, zamanla yarışıyor, bisiklet hırsızlarının peşine düşüyor, evden kaçıyor, gece yatısına gidiyor, elma topluyor... ve büyüyor. Kumkurdu da her zaman olduğu gibi yanı başında.(Tanıtım Bülteninden)

YAZAR : ASA LİND

RESİMLEYEN : KRİSTINA DIGMAN

İSVEÇÇEDEN ÇEVİREN : ALİ ARDA

PEGASUS YAYINLARI

HAYATIN ÖNEMİ

Merhaba, bugün sizlere kendi yazdığım bir yazıyı paylaşıyorum.

Hayat sürprizlerle dolu olabiliyor. Hele ki gerçek hayatı yaşadığında olur. Mesela biriyle kavga edersin ve bu yüzden hayattan koparsın. İşte o zaman bir yere gitmezsin. Sürprizler görmezsin. Peki neden onunla zor barışırsın. Çünkü hayattan kopunca kavga ettiğin kişinin önemini bilmezsin. Çocukken her şey hayattır. Büyüyünce hayatın önemi azalır. Bu yüzden hayatın diğer önemidir çocuk olmak. Renkli dünyalar hayatı bilirken vardır. Eğer gri resimler çizersen hayat senin için bir hiç gibidir.

BULUT KIZ ŞİMŞEK OĞLAN

Merhabalar,
Bugün sizlere Bulut Kız Şimşek Oğlan kitabını tanıtacağım. Kitabın konusu Eylül adında bir kızın yaz tatili sonunda evde sıkıldığı için kurduğu hayali anlatıyor. Eylül'ün adını Eylülce koyduğu kendinden başka kimsenin bilmediği bir dili var. Bir gün balkonda köpüklü baloncuk uçururken kendini bir sihirbaz gibi hissediyor. Kocaman olan baloncuk patlıyor ve çıkan su damlacıkları buluta dönüşüyor. Bulutun haydi üstüme binde seni gezdireyim demesiyle macera başlıyor.

Bulut Kız istediği şekle girebiliyor. Yolculuk boyunca birbirlerine bilmeceler soruyorlar, şakalaşıyorlar. Yolda Bulut Kız'ın  arkadaşı Şimşek Oğlan'la karşılaşıyorlar. Eylül Şimşek Oğlan'dan biraz korkuyor. Ama Bulut Kız onun iyi biri olduğunu, doğası yüzünden fazla gülmediğini söylüyor.  Birlikte Akdeniz'e gitmeye kara veriyorlar. Eylül çok eğlenceli bir gün geçiyor. Bu gezinin bitmesini istemese de eve dönüyor.

Bu kitapta sadece kitap kapağında olan Bulut Kız ve Şimşek Oğlan'ın ikisinin yan yana tam boy ve Eylül'le bir resimleri olsa daha iyi olurdu bence. 

Arka kapak yazısı :

Mehmet Güler, bu öyküsüyle çocuk okurlarını yeryüzünden göklere çıkarıyor. Orada, Bulut Kız'la Şimşek Oğlan'ın serüvenlerine kahramanı Eylül'ü de katarak, ona unutulmaz bir yaz tatili yaşatıyor. Bir çocuğun sınırsız hayalleri ve bilmeceler içinde gelişen olaylar boyunca türlü doğa olayları da eğlenceli biçimde anlatılıyor. Bilmeceler kadar eğlendirici ve eğitici bir kitap. 

Mavi atlas 

Arşın yetmez 

Makas kesmez 

Terzi biçmez.

Yazar : Mehmet Güler

Yayınevi : Nesin Yayınevi

Resimleyen : Gökçe Akgül

1. Basım: Mart 2011

OKULA MERHABA ÇEKİLİŞİ

Herkese Merhaba

    Pazartesi okullar açılıyor. Babam, Tuga ve ben kitaplığımı düzelttik. Yenileri için yer açtık. Ve daha önce okuduğum kitaplardan bir tanesini hediye etmeye karar verdik. Çekilişe katılmak için instagram sayfamda iki arkadaşınızı etiketlemeniz yeterli. Bloğumu takip edip, takip ettiğiniz ismi yazarsanız artı 1 çekiliş hakkınız daha olacak. Bitiş tarihi 15 Ekim.

instagram linkim:
https://www.instagram.com/duruvekitaplari/

Resimleri ve hikayeleri çok güzel bir kitap. Resimler çok canlı ve çeşitli. İçinde hayvan dostlarımızdan ders alarak okuyacağımız 101 hikaye var.

Arkadaşlarımı, öğretmenimi ve okulumu çok özlediğim için okulların açılmasını heyecanla bekliyorum. Tüm arkadaşlarıma yeni okul yılında başarılar diliyorum. 

KÜÇÜK DAHİLER İÇİN AKIL OYUNLARI

Merhabalar  ,

Bugün Küçük Dahiler İçin Akıl Oyunları kitabını tanıtacağım. Bu kitap gerçekten çok eğlenceli. Tatil boyunca hergün 1 sayfa oyunu çözdüm. Bazı oyunlar için yardım aldım.  İçinde zeka oyunları  sudoku, mayın tarlası, sayı piramidi gibi oyunlar var. Ve bunlar daha yarısı  bile değil.

İlk sayfalar kolay sonra zorlaşıyor. İçinde 101 akıl oyunu var. Sudokuda hiç zorlanmadım. Çünkü öğretmenim sudoku kağıtları veriyordu. Mayın tarlası ve sayı piramidi için dedem biraz yardım etti. İki resim arasında farkları bul oyunu en eğlenceli olanıydı. 

Çözmeye başladığınızda zaman tutup sayfanın başında boş bırakılan yere ne kadar sürede bitirdiğiniz yazabiliyorsunuz. Ben hiç süre tutmadım. Önce sevdiğim oyunları çözdüm. 

Arka kapak yazısı :

Çocukların zekalarını geliştirmelerine yadım etmek üzere hazırlanmış akıl oyunları. Maceraya hazır mısınız ? Bu kitap, beynimizin her bölümünü test edebileceğimiz şekilde tasarlanmış 101 akıl oyunu içermektedir. Her bir akıl oyunu birbirinden farklıdır. İlk sayfalarda daha kolay çözülebilen bulmacalar, sayfalar ilerledikçe zorlaşacak ve sizi biraz terletecek. 

Akıl Oyunları başlasın !

Bulmacalar ve çözümleri : Gareth Moore

İllüstrasyonlar : Chris Dickason

Yayınevi : Diyojen Yayıncılık

1. Baskı : 2018

GÜLÜCÜK RENKLİ KELEBEK

Herkese merhabalar,
Bugün Gülücük Renkli Kelebek kitabını tanıtacağım.Bu kitabın yazarı Çiğdem Gündeş okulumuza imza gününe gelmişti. O yüzden bu kitabımı diğer kitaplarımdan daha fazla seviyorum. Resimleri de çok güzel. 1. ve 2. sınıflar okuyabilir. Ana sınıfına giden arkadaşların anneleri ve babaları onlara okuyabilir.

Kitabın konusu bir kozadan şirin bir kelebek çıkmış ama kelebeğin hiç rengi yokmuş. Önce çok üzülmüş sonra kendisi için renk aramaya başlamış. Bunun için elinden geleni yapmış. Kitapta en sevdiğim bölüm kızın kelebeği teselli etmesi. 

Arka kapak yazısı :
Bir bahar sabahı dünyaya gülümser kocaman kanatlı bir kelebek. Ama gülüşü soluverir birden. Kanatlarında ne benek vardır ne bir renk... Ağlar, utanır, saklanır. Dostları ne dese sakinleştiremez onu. Birden ortaya çıkan elma kurdu ona öyle şeyler söyler ki kelebek canlanır, heyecanlanır, yola koyulur.
Kelebeğin neler yaşadığını, renklerini nerelerde aradığını, bulup bulmadığını merak ediyor musunuz ?
Bizi biz yapan nasıl göründüğümüz, bedenimizde taşıdığımız renklerimiz midir, yoksa yaşam sevincimiz, dostlarımız, düşlerimiz mi ?
Haydi, hep birlikte düşelim kelebeğin peşine, onun gülücük renkleriyle tanışalım.


Yazar : Çiğdem Gündeş
Yayınevi : Altın Kitaplar
Resimleyen : Ümmühan Yılmaz
1. Basım : Kasım 2016

ÇAYA GELEN KAPLAN

Merhabalar,
Bugünkü kitabım Çaya Gelen Kaplan isimli hikaye kitabı. Bu kitabı annemle birlikte Eskişehir Adalarda bir kitapçıdan geçen sene almıştık. 1. sınıfa giden çocuklar için daha uygun bir kitap. Çoğu sayfaları resimli ve yazıları az. Ama ben çok sevdim. Ara sıra okuyup tekrar resimlerine bakıyorum.

                                                                                                                                                                    Kitabın konusu çok aç olan bir kaplanın Sophie ve annesine misafirliğe gitmesini anlatıyor. Evdeki her şeyi yiyen ve içen kaplan yüzünden evde yiyecekleri kalmıyor. Sophie'nin babası geldiğinde birlikte dışarıda kafeye yemek yemeye gidiyorlar. Bende bir kaplanla pasta yemek isterdim ama biraz korkardım galiba :) Kitapta en sevdiğim kısım kaplan bütün suyu içtiği için Sophie yıkanamamıştı.

Arka kapak yazısı :

Bir modern çocuk kitabı klasiği. Kendini çaya davet ettiren ve evdeki her şeyi yiyen ve içen sonra çıkıp giden bir kaplanın hikayesi...

Yazar : Judith Kerr

Yayınevi : Hep Kitap

Resimleyen :  Judith Kerr

1. Baskı : Eylül 2017

RENK CÜCELERİ

Merhabalar,
Bu benim ilk kitap tanıtım yazım. Ve biraz heyecanlıyım. Bu kitapla başlamamın sebebi kitabın yazarının adıma imzalamış olması.O zaman başlayalım

                                                           

                               

                                   
                                                               Renk Cüceleri
Kitabın konusu tüm evlerin, sokakların hatta insanların eşya ve kıyafetlerinin bile aynı olduğu bir ülkede, pembe renk cücesinin bu düzenden sıkılmasını ve kendi kazanı değil mavi renk kazanına atlamasıyla başlayan olayları anlatıyor. Kitapla ilgili en sevdiğim kısım, bir kızın babasıyla mor gözlü bebekten alabilmek için oyuncakçıya gittiği bölümdü. Birde kızın bebeğe sahip olmasıyla bütün renklerin farklı farklı kullanılmaya başlanması ve oyuncaklar artık farklı renkte olduğu için oyuncak fabrikasında çocukların oluşturduğu bir sıraydı.

Arka kapak yazısı :
Öyle bir ülke düşünün ki, her şey bir örnek, aynı renk. Siz olsanız bundan hoşlanır mıydınız? Oyuncak fabrikasında çalışan Renk Cüceleri bundan çok sıkılıp ülkeyi renklendirmeye karar vermişler. Harika bir plan yapıp, hoooop, renk kazanlarına atlamışlar. Sonra neler mi olmuş?
Okuyan okumayana anlatsın ; okumayan, gökten düşen elmaları okuyana bıraksın...


Yazar : Çiğdem Gündeş
Yayınevi : Tudem
Resimleyenler : Zeycan Güleç - Zeynep Güleç
1. Baskı : Mart 2007